Sayfalar

15 Ekim 2012 Pazartesi

Teşekkürler Google :)

     Google ye neden mi teşekkür ediyorum?  :) Saat 00:00 i geçmiş ve bir baktım google yine süslü püslü. Dedim yine ne mesaj vermeye çalışıyorsun diye. Tam fareyi resmin üzerine getirdim ki ne yazıyo dersiniz?  "Doğum Günün Kutlu Olsun Zübeyir!" :) Hiç sanal bir şeyin beni böyle mutlu edeceği aklıma gelmezdi. Sanal da olsa bunu düşünen googleye teşekkür ederim:) Bugün bol bol pastalı gooleye tıklayacağım sanırım :)

6 Ekim 2012 Cumartesi

Ben İkimizin Yerine de Ağlarım- Nail Varal


         Varlık, varlıkla yokluk arasında kıvranıyordu ben seni sevmeye başladığımda. Olmayan ellerimin parmak uçlarını yaratılmamış teninin denizlerinde arındırıyordum. Sen, işveli yürüyüşünle içimin göllerine iniyordun, saçların dalgalandırırken okyanusları. Ben, kalbimin çarpıntıları arasında heyecandan ölecek hâle geliyor, zamanı yediriyordum uçurum gözlerine.
“Kalu Bela” sırrında uğulduyordu ruhlar. Çizgilerimizi netleştiriyordu Allah. Hışırtılarını duyuyordum aşkımızı alnımıza kazıyan kader kaleminin. Hiç bilinmeyecek bir dil, hiç yazılmayacak bir yazı, hiç okunmayacak bir lisan öğreniyordu ruhlarımız. Melekler siluetini çiziyordu berzah aynasının maverasına. Gül çehrenin güneş tarafına değince bakışlarım, alev alev bir deniz patlamasının ışık fırtınaları altında binlerce yıl baygın kaldım ayak ucunda.
Yüzlerce büyücünün toplanarak yaptığı bir büyü gibiydi güzelliğin sevgilim. Rüyaları andırıyordu gülüşün. İrem bağları zekâtının eseri, ölümlüler bakışlarının esiriydi senin. Korkum, kader kalemine değseydi gözlerin levhi paramparça ederdi.
Ben seni, yer yokken, gök yokken, denizler yokluğun zincirleri arasında kıvranıyorken sevmiştim. Ayın on dördünü andıran yüzünü yüzümün ırmaklarına döküyordum durmadan. Durmadan gözlerin bakmaya kıyamadığı elif bedeninin mavi bir denize doğuşuna şahitlik ediyordu gözlerim.
Tam yedi bin yıl tarihin gel-gitleri arasında seni bekledim sevgilim. Bendim bir kuşaktan diğer kuşağa doğan yedi uyurların yedinci kişisi, seni üç yüz dokuz yıl sonra bulmaya uzanmıştım. Seni Nuh’un gemisinde aradım. Ateşlere düştüğümde İbrahim’le gözlerin için yandım. Seni sordum kuyulara Yusuf’la. Seni bekledim Züleyha’yla Mısır’da. Hacer’in yollara döktüğü gözler benimdi. Benimdi Yakup’un gözyaşları sevgilim. İdris’le cennetlere inen de bendim, İsa ile göklere çıkan da ben.
Ey ak kanatlarıyla beni sarmalayan masum düş! Ey ölümlere meydan okuyan güzellik şahikası son gülüş! Ey sevda kitabının hiç yazılmamış harfsiz hecesi, sayfa sayfa büyüyüş!
Meğer ayrılık bizim alnımıza yazılmış hükümlü bir mahkûmmuş bezm-i elest’te. Azad kabul etmeyen bir kölelikle ellerim prangalı, kapının eşiğinde adını sayıklıyorum ben şimdi. Senin gözlerin olmadan nasıl nefesleneyim sevdiğim? Nasıl ağlamadan durayım her gece duvarlara yaslanıp? Nasıl tüm polis sirenleri seni bulmak için çalmasın caddelerde? Nasıl dedektifler aramasın metropol şehirlerde? Ben seni nerelerde yitirdim ki yoksun, ey kaybolan gençliğim! Ey varlığım ve hiçliğim, ey umut kuşum, açlığım! Söyle, hangi dağın zirvesinde dalgalanır büyülenmiş saçların? Hangi ateşleri besliyor kurumuş ağaçların? Hangi cümleleri tutuyor büyülü bağlaçların?
Nerdesin?
Nerdesin ey yokluğuyla beni cehennem ateşlerine sokup sokup çıkaran vefasız Nemrut? Nerdesin ey karanlık gece, aydınlık sabah, son umut? Nerdesin kesilen nefesim, konuşamayan sesim, gençliğim ve hevesim? Çık artık…
Neden kaçıyorsun gölgelerinin altında kalan bu kurumuş toprağın sevmesinden sevgilim. Ben tenezzül eyleyip ezel kadar uzaktan sırf seni görmek için bu dünyaya gelmişim. Kuyularda Yusuflarla oturup, içimin çöllerinde ağlayan Yakuplar bırakmışım. Senin elif saçlarının her bir telini kirpiklerimle taramış, arınmış bedenini gözyaşımın tuzuyla yıkamışım. Ben Musa gibi gözlerinin denizine yürümüş, İsa gibi gökleri göğsüme bürümüşüm. Senin için İbrahim’le kutsal mekâna dönmüş, Hızır’la “la mekan”da çıldırtan gözlerinin rüyasını görmüşüm.
Söylesene Allah aşkına, neden sensiz ve sessiz yaşamaya mahkûm edildim ben? Ben yaralarım kanarken hayata namütenahi bir karın boşluğunda prangalı doğmuş, cezbeye tutulmuş gibi bir yitişle sevmemiş miydim? Bir intiharın kanlı bahçelerinde asırlık çınarlara beyaz tüller bağlayıp içimin çığlıklarını martı sesleriyle boğmamış mıydım?
Söyle şimdi, senin vefasız gözlerine aşkımı kanıtlamak için kaç bin yıl daha kendimi boğmalıyım? Kaç gece daha mahzenlerde boynuma geçirilen zincirleri terimle yoğurmalıyım? Kaç sene daha içime düşesin diye derin ve beyaz bir kuyu olarak yollarda kalmalıyım, sevgili?
Ah boynu bükük, elleri kınalı, süt beyaz güvercinim! Hiç inanmadığım hâlde kayan yıldızlar akarken dilekler tuttum sana. Falcılara seni sordum yerini söyler diye. Geçerken bakışlarını unutmuşsundur diye dergâhlarda aradım gözlerini ben senin. Bilgelerin ardından yürüdüm günlerce, mabetleri ziyaret ettim, secde izlerine yöneldim. Budistlerin manastırlarında on ilkeyi gözleyip, kiliselerde izine rastlar, havralarda kokunu alırım diye çıkarmalar yaptım dervişlerle dağlara, günlerce.
Ah yıldızlara kaçmışsındır diye her gece gökyüzünü gözlerime bağlayıp öyle uyudum. Hasretin bir kriz gibi üzerime çökünce keskin bıçaklarla parçalayıp bağrımı yaralarıma sürdüm merhem bakışlarını ey son umudum.
Oy, yedi bin yıl sonra tam seni bulmuşken, bir kere bile doya doya sarılamadan elimden alınan can kuşum. Oy, bir gecede yoksul ve yorgun bırakılan yokuşum. Oy durmadan boğuluşum, yaz ile kışım, son bakışım.
Üzülme sen, nasıl olsa delirtmiş beni kader, nasıl olsa beni etmiş bin beter, ben ikimizin yerine de ağlarım. Sen serin bir denizde uyutmaya devam et  benzersiz bedenini, ben ayrılığın narına atar da kendimi, ikimizin yerine de yanarım.
                                                                                                   Nail Varal

21 Eylül 2012 Cuma

Twitter'a kapak fotoğrafı yüklemek

    Sevgili arkadaşlar uzun bir süre paylaşım yapmıyorum. Bugünde az da olsa yardımcı olmak için bir haber duyurmak istedim. Twitter ı olan arkadaşlar farkındadır artık twitter a da kapak fotoğrafı koymam mümkün. Ben nasıl yapacağım? Bende niye kapak fotoğrafı yok demeyin? Tek yapmanız gereken  Sağ üst köşede Ayarlar kısmından tasarım bölümüne giriyoruz. Başlığı değiştir butonundan kapak fotoğrafı ekleyebilirsiniz. Kolay gelsin... https://twitter.com/Zubeyirkilci


3 Temmuz 2012 Salı

Sevmek Yürek İster- Şiir


            Vaktim oldukça şiir paylaşmayı seviyorum ama uzun bir süre paylaşım yapamayabilirim. Bugünlük te güzel bir şiir seçtim. Beğeneceğini umuyorum. Yazarını yine bilmiyorum. Yüreğine sağlık yazanın.



SEVMEK YÜREK İSTER

Her Gidişine ayrı anlam yüklüyorum.
Yapma Allah aşkına hep kal benimle,
Ya söz etme gidişlerden,
Ya da silinsin isminde cisminde.
Oynama benimle.
Aşkı yaşayacak yürek bırakmıyorsun insanda.
Seni Seviyorum diye başlayan ve
Ama ile devam eden cümleleri duymaktan bıktım.
Seviyorsan seviyorsundur,
Aması olmaz bu işin.
Üstelik bir cümlenin sonunda ama varsa
Bir önceki yargının hiçbir hükmü yoktur artık.
'Seni Seviyorum ama birlikte olmamız imkansız'
Ya imkansız diyebiliyorsan eğer
Sevmiyorsun demektir bahanelere sığınma.
İnsanların hayatlarında sorgusuz sualsiz girip,
Sonra da darma dağan edip hiçbirşey söylemeden
Çekip gidenlerden nefret ediyorum.
Böyle misin sende gerçekten gitmek mi istiyorsun?
Yürekli ol biraz.
Hadi konuş söylemek istediklerini söyle.
İki çift sözü haketmedik mi biz?
Hiç mi saygın yok.
Ah ben niye yanılıyorum hep niye?
Tam işte bu dediklerim sömürüyor Aşkımı
Biraz daha mı katı olmalıyım,
Daha mı kapalı tutmalıyım kapılarımı?
Bazen bu dünyadan olmadığımı düşünüyorum.
Oyun çeviremiyorum, hesap yapamıyorum.
İnsanız hepimiz, 
Hepimizin zaafları var, yanlışları var.
İyi de hep beni mi bulacak bunlar?
Hiçbir kaygıya yer vermeden,
Hiçbir hesabı düşünmeden,
Açsaydın eğer bana yüreğini
İşte o zaman görürdün bir aşkın nasıl efsaneye dönüşebileceğini...
Sen gözlerini kapatıyorsun bir sen varsın
Başka hiç bir kimseye bakmıyorsun!
Her şey senin çevrende şekillenmeli,
Her şey sana göre düzenlenmeli,
BECEREMİYORUM kusura bakma...
Şimdi GiDİYORUM.
Aşk tam teslimiyet ister,
Kendini aşkın kollarına ya bırakırsın ya da bırakmazsın.
Bir yanım dışarıda  kalsın dediğin noktada,
Aşkı boğarsın, yok edersin o güzelim duyguyu.
Bu yüzden hep cesurların işidir Aşk.
Bırak, bırak Aşk bende kalsın.
Ağlamayı bilmeyen gözler sevmeyi bilmez.
Ben sevmeyi biliyorum ve hep ağlıyorum.
YOLUN AÇIK OLSUN...

30 Haziran 2012 Cumartesi

Beni Seversen

    Sınavlarım yaklaştı. 14 gün var. Üzülsemde sevinsemde dünya dönüyor, hayat devam ediyor. İleriki zamanda paylaşım yapamaya bilirim o yüzden bugünde bir şiir paylaşmak istedim. Şiir bana ait deil söylemiş olayım bunu da.

Eğer Seversen


Mesela "Beni Seversen" çok şey yapabiliriz.

Sarılarak uyuyabiliriz, çocuklarca eğlenebiliriz.

Hiç beklemediğim bir anda öpebilirsin mesela

O an dünyadaki hiçbir şeyi, kiç kimseyi görmez gözümüz.
Dışarıdakilerin ne dediğiği umrumuzda olmaz,
Güzel vakit geçirebiliriz.
Başımı omzuna koyduğumda uyuyabilirim.
Ama sen uyumak yerine beni izlemeyi tercih edersin.
Gözerimi açtığımda "Günaydın Prensesim" dersin.
Kulağa ne kadar hoş geliyor değil mi?
Ya da beraber sinemaya gidebiliriz.
Çok güzel bir kız çıktığında gözlerini kapatabilirim ellerimle
Ve sen gülümsersin.
Kıskandığımı anlar, filmi değil beni izlersin.
Sonra sinemadan çıkar, gezeriz saatlerce...
Ayağım takılır, düşecek gibi olurum.
Sana tutunurum sıkıca...
Ama asla bilmem tuttuğum şeyin, aslında "hayatım" olduğunu.
Sonra sen kucağına alırsın beni.
Sıkıca sarılırım boynuna, o an kokunu içime çekerim.
Yürürüz uzun uzun.
Sonra çimenlik bir alana geliriz.
Yere bırakırsın beni, gıdıklamaya başlarsın,
Kahkalar atarız.
Zaman umrumuzda olmaz.
Tek istediğim şey beraber olmaktır.
Eğlendikten sonra dizlerime yatarsın, saçlarınla oynarım.
Sen benim "hayatım" olduğunu bilmezsin.
Önümüzden küçük çocuklar geçer.
Bir gün böyle çocuklarımızın oalcağını düşünmeye başlarız.
Sen bana benzeyen bir kızımız olmasını,
Ben ise sana benzeyen bir oğlumuz olmasını isterdim.
Biraz tartışırız bu konuda...
Sonra ise tek istediğimiz "bizim" çocuğumuz olmasıdır.
Beni eve bırakmaya gelirsin,
"Sokaklar tenha, seni bırakmadan dönmem" dersin.
Ayrılmak istemeyiz ama saatin geç olduğunu farkederiz.
Son kez öpresin ve ben içeri girerim.
Ne kadar güzel değil mi?
İşte "Beni seversen" bunları yaparız.
Hayatım olman için beni sevmen yeterli!
Çünkü ben "Seni Seviyorum"!


Hep Sevilmeniz Dileğiyle...